METABOLİZMA HASTALIKLARI
Kliniğimizde kilo kontrolü gerektiren; diyabet, hipertansiyon, tiroid bozukluklar, polikistik over ve benzeri metabolizma hastalıklarına sahip bireylere hizmet vermekteyiz.
HİPERTANSİYON
Farklı iki günde, en az iki kez yapılan ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde, büyük tansiyonun 140 mm Hg ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mm Hg ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilir. Fazla kilolu bireylerde, hipertansiyona yakalanma riski % 40 daha fazladır! Hipertansiyon, zayıf erkek ve kadınlara oranla obezlerde altı kat daha sık görülür.
Hipertansiyon;
- 35-50 yaş arasında ortaya çıkar,
- 50 yaş altında erkeklerde, 50 yaşından sonra kadınlarda daha sık görülür,
- Eğer ailede hipertansiyonlu biri varsa sizin de ihtimaliniz artar,
- Diyabet hastalarında daha sık görülür,
- Alkol içenlerde ve tuz sevenlerde daha sık görülür
Hipertansiyon hiçbir belirti vermeyebilir ama aşağıdaki belirtiler de görülebilir.
- enseden alın bölgesine doğru yayılan baş ağrısı
- baş dönmesi
- kulak uğultusu, kulak çınlaması,
- burun kanaması,
- çarpıntı, terleme
- sık idrara çıkma
Hipertansiyon hastalarının uzak durması gereken yiyecekler:
Beyaz peynir, zeytin, turşu, salam, sosis, sucuk, tuzlu hazır bisküviler, şalgam suyu, maden suyu, Cips, çerez (ay çekirdeği, tuzlu fıstık, kabak çekirdeği)
Hipertansiyon hastalarına fayda sağlayacak yiyecekler:
Kırmızı pancar, muz, patates, sarımsak, yoğurt, ceviz
TİP 2 DİYABET
Konuşmak, yemek yapmak, yürümek, koşmak, çalışmak…
Her türlü yaşamsal faaliyet için özel bir yakıta ihtiyacımız var. Bu yakıt nedir peki? İnsanın benzini olan ŞEKER! Yemekler midemizde parçalanır ve ardından kana karışır. Karaciğerimizde glikoza dönüştürüldükten sonra akciğerlerimiz, kalbimiz ve kaslarımız gibi tüm bölümleri beslemek için “şeker” olarak vücudumuzda dolaşır. Ancak, şekerin vücuttaki bütün hücrelere girebilmesi için bir anahtara ihtiyacı vardır. İşte şeker için gerekli olan bu anahtara “insülin” denir. Vücudumuz insülini çok sever ve insülinin hatırına şekeri hücreye kabul eder. Ama ne zaman ki hücreyle insülinin arası bozulur, işte o zaman şeker açıkta kalır ve kanda birikmeye başlar. Bu durumun yol açtığı hastalığa “TİP-2 DİYABET” denir.
Kontrol altında tutulmayan diyabet…
- Böbreklerinize,
- Kalbinize ve damarlarınıza,
- Sinir sisteminize,
- Ayaklarınıza
çok büyük zararlar verir.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
- Ağzınız kuruluğu , çok sık susama
- İştahınız fazlalığı
- Sık sık tuvalete çıkma durumu
- Ayaklarda yanma, uyuşma ve karıncalanma
Tip 2 diyabetten kaçınmanın en iyi yolu aynı zamanda en kolay yolu, kilonuzu kontrol altında tutmaktır.
Araştırmalar gösteriyor ki,
Bir kimsenin …
ANNESİNDE DİYABET VARSA, KENDİSİNDE DE OLMA RİSKİ %20
BABASINDA DİYABET VARSA, KENDİSİNDE OLMA RİSKİ %20
HER İKİSİNDE DE DİYABET VARSA, KENDİSİNDE OLMA RİSKİ %40
AMA NORMAL KİLODA KALMAYI BAŞARIRSA,
DİYABETE YAKALANMA RİSKİ SIFIRDIR!
O yüzden sağlıklı bir yaşam tarzı ile ideal kiloya kavuşmak, diyabet riskinizi en aza indirmenin temel şartıdır.
HİPOTİROİDİ
Tiroit bezinin az çalışarak yetersiz hormon üretmesi demek olan hipotiroidi de şişmanlığın en önemli sebeplerinden biridir. Sıcağa dayanamıyorsanız, ellerinizde titreme varsa, duygularınızda ciddi değişiklikler fark ediyor, kendinizi huzursuz hissediyorsanız, hiçbir şeye konsantre olamıyorsanız, saçlarınız dökülüyorsa, kabızlık sorunu yaşıyor ve KİLO ALIYORSANIZ, tiroit beziniz yavaşlamış olabilir… Bu noktada, gerekli testleri yaptırmalı ve eğer gerekiyorsa doğru ilaç tedavisi ve beslenme alışkanlıkları ile bu şikayetlerinizden kurtulabilirsiniz.
HİPOTROİDİ OLANLARA BESLENME ÖNERİLERİ:
Yağlı balıklar: haftada en az 2 porsiyon
Sebze ve meyveler: her gün, en az 2 öğünde
Karalahana, turp, şalgam,: ayda bir-iki kez
Unlu, yağlı, şekerli yiyecekler: nadiren
Hindistan cevizi ve keten tohumu: Yemeklere eklemeler yaparak, sık sık
POLİKİSTİK OVER
Her beş kadından birini ilgilendiren, temelde yumurta çatlama fonksiyon bozukluğu anlamına gelen, kadınların şişmanlamasından, vücutlarının kıllanmasından ve sivilcelenmesinden sorumlu olan polikistik over sendromunu yani yumurtalık kistlerini biliyor muydunuz? Polikistik over aslında çok sayıda kist içeren yumurtalık demektir. Neden bazı kadınlarda oluştuğu tam olarak bilinmemekle beraber bu sendromun görüldüğü kadınların ortak problemi fazla kiloluluktur. Vücut yağ dokusu normalin üzerine çıktığı zaman çeşitli hormonal problemlerde oluşmaya başlar. Bunlardan başta karbonhidrat metabolizmasını düzenleyen insülin hormonu etkilenir. Vücut ağırlığı arttıkça insülin hormonu artar, kişilerin iştahları da açılırak tatlı-hamurişi gibi karbonhidrat oranı yüksek gıdalara karşı eğilimleri artar. Açlığa tahammülsüzlükler oluşmaya başlar. Yeme şeklinin değişmesi ile birlikte gittikçe artan oranda kilo alımı olur. İnsülin direnci polikistik over sendromunun tetikleyicilerinden biridir. Bu durum ilerde şeker hastalığının belirleyicilerinden de biridir aslında.
Polikistik overi olan kadınlarda en büyük problemlerden biri, düzensiz adetlerdir. Bunun da nedeni yumurta çatladığı zaman üretilen progesteron hormonunun yetersizliğidir. Progesteron yeteri kadar yapılamadığında adet süreleri uzamaya, adetler gecikmeye başlar. Normalde 28 günde bir olması gereken adet döngüleri 30-40 güne kadar uzayabilir. Bu uzamış adet döngüleri ve yumurta çatlayamama kusuru kadında gebe kalamama yani kısırlığa yol açar. Gebe kalınması durumunda ise düşük yapma riski yüksek olur.
Tedavide ilk aşama hastaya kalıcı olarak kilo verdirebilmektir. %10’luk bir kilo kaybı bile adetlerin düzelmesini sağlar. Kendiliğinden gebe kalabilmeyi kolaylaştırır. Polikistik over ve beraberinde insülin direnci varsa, insülin direncini tedavi etmek için kullanılan şeker ilaçlarının polikistik overe de etkisi olur ve yumurta çatlamasını iyileştirebilir. Çocuk arzusu olan kadınlarda yumurtlamayı sağlayıcı hormon ilaçlarına da ihtiyaç duyulabilir. Çocuk istemeyen bayanlarda ise genelde doğum kontrol hapları ile hormonlar ve yumurtlama fonksiyonları iyileştirilir.